İĞNEADA GÖLLERi VE LONGOZ ORMANLARI MİLLİ PARKI

İğneada Gölleri ve Longoz Ormanları Milli Parkı, İğneada'nın girişinde yer almaktadır.


Koruma Önlemleri : Bölge 13.11.2007 tarihli karar ile Milli Park ilan edilmiştir.

İĞNEADA GÖLLERi VE LONGOZ ORMANLARI MİLLİ PARKI

TARİHÇESİ

Bir ekosistemler zinciri olan İğneada’da, subasar ormanlar ve yaprağını döken orman ekosistemleri, tatlı ve tuzlu su gölleri, kıyı kumulları, tatlı ve hafif tuzlu bataklıklar bir arada bulunmaktadır. Türkiye’de subasar özelliğe sahip alüvyal karakterdeki birkaç ormanlık alandan biri olan İğneada Longoz Ormanları*, Avrupa’da da nadir bulunan bir ekosistemdir. Kıyıda yer alan kumullar, barındırdığı endemik bitki türleriyle İğneada’nın önemini daha da artırır. Batı Palearktiğin önemli kuş göç yolları üzerinde de bulunan bölge, gölleri, sazlık ve sulak alanları ile göçmen kuşlar için yaşamsal bir konaklama alanıdır. Dar bir alanda, birbirinden farklı ve yüksek koruma değerine sahip ekosistemlerin iç içe bulunması, bölgeyi yalnızca Avrupa ölçeğinde değil dünya ölçeğinde de önemli hale getirmektedir. Bölge dünyanın korunması gereken doğa miraslarından biri olarak değerlendirilmektedir. * 13.11.2007 tarihli 26699 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/12759 no'lu karar ile Milli Park ilan edilmiştir.

İğneada’da, longoz ormanı, dağ, deniz, göller, temiz hava, biyolojik çeşitlilik, yabani hayat, kum tepecikleri, balıklar, ormanda bulunan şifalı bitkiler, sessizlik, göçmen kuşlar gibi eko-turizm için önemli bir potansiyel mevcuttur. İğneada halkının konukseverliği ve yerel nüfusun eko-turizmin faydalarının bilincinde olması eko-turizmin gelişmesi açısından önemli bir olanak oluşturmaktadır. Bölgede toplanan ve üretilen bazı ürünler şunlardır; Odun dışı orman ürünleri: Bal, Mantar, Yabani meyveler, Deniz ürünleri: Balık, Hediyelik eşya olarak deniz kabukları Ziraat ve el sanatları: Süt ürünleri Organik meyve ve sebzeler Halı dokuma Ahşap el işçiliği ürünleri bu ürünlere örneklerdir.

İğneada'da; Erikli, Mert, Hamam, Pedina, Saka, Sülüklü ve Ramana isimleriyle anılan yedi göl bulumaktadır. Sazan, kızılkanat, kefal, levrek, ilerya gibi balık çeşitlerinin yaşadığı göller koruma altındadır.

İğneada'nın lagün, göl ve dere gibi farklı sulak alanlarında bilinen 30 balık türü yaşamaktadır. Bu balık türlerinden 8'i Bern Sözleşmesinde "korunması gereken tür" ilan edilmiştir. Bunlar; Dere Hamsisi (Chalcalburnus chalcoides). Deniz İğnesi (Syngnathus abaster), Tatlısu Kaya Balığı (Neogobius fluviatilis), Kurt Balığı (Aspius aspius), Noktalı İnci Balığı (Alburnoides bipunctatus), Acı Balık (Rhodeus amarus), Taş Yiyen Balık ı (Cobitis taenia) ve Kababurun Balığıdır (Chondrostoma nasus). Balık çeşitliliğinin en fazla olduğu Mert, Erikli ve Saka lagün gölleri, üreme, beslenme ve korunma amacıyla denizden tatlı suya veya tatlı sudan denize göç eden kefal (Mugil cephalus) ve gümüş balığı (Atherina boyeri) gibi balık türlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bir tatlısu gölü olan Hamam Gölünde kerevit, alanı besleyen derelerin Istranca Dağları'ndan çıkan kaynaklarında ise kırmızı benekli alabalık (Salmo trutta) yaşamaktadır.

İğneada longoz ormanları, Yıldız (Istranca) Dağları'ndan Karadeniz'e doğru akan derelerin beslediği Erikli, Mert ve Saka göllerinin, önle¬rindeki kumul dolayısıyla ilkbaharda fazla gelen sularla şişerek geriye doğru taşması ve düz araziyi kaplaması sonucunda oluşmuştur. Kış ve ilkbahar aylarında tamamen sularla kaplı olan yaz ve sonbahar aylarında ise suyu çekilen bu ormanlar, oldukça boylu (8-15 metre) karışık orman ağaçlardan oluşan bir floristik kompozisyona sahiptir. Bu karışık ormanları dişbudak, kayın, saplı meşe, sapsız meşe, ova akaçaağacı, çınar yapraklı akçaağaç, üvez, ıhlamur, kızılağaç, mürver, kızılcık, karaağaç ve gürgen gibi ağaçlar oluşturur. Zengin bir orman altı florasına sahip olan bu ormanlar, alüvyal toprakların mikro-organizma faaliyetinin yoğunluğu nedeniyle çevresine göre daha sıcak olup burada yetişen ağaçlar ve diğer bitkiler daha erken vejetasyona başlarlar. Bu ormanların mevcut durumlarını korumaları yüksek taban su seviyesine bağlıdır. Gerek Avrupa'da gerekse Türkiye'de nadir bulunan bu ormanların habitatlarının korunması büyük önem arz etmektedir.
Soğanlı Bitkiler:
Alanda çok fazla sayıda bulunan soğanlı bitkiler, ilkbahar ve sonbahar olmak üzere iki farklı mevsimde çiçek açarlar. Bu bitkiler arasında alanda en çok rastlanan siklamen ve iki yapraklı ada soğanıdır. Mavi bataklık süseni ve kardelen daha çok orman içi açıklıklarda bulunurken, orkide türleri ve ters lale ise orman altında sıkça görülür. Longoz ormanlarında suyun bol olduğu kesimlerde ise göl soğanlarını öbekler halinde görebilmek mümkündür.
Türkiye kuş varlığını oluşturan 454 kuş türünden yarıya yakını (194 tür) yıl içerisinde İğneada'da görülebilmektedir. Alan çok sayıda su kuşu ve yırtıcı kuşun, özellikle de leyleklerin (ak ve kara leylek) sonbahar göçünde geçiş yoludur. Bazı su kuşları (balıkçıllar, kazlar, ördekler, su tavukları, yağ-murcunlar vb.) ve yırtıcılar (kartallar, şahinler, doğanlar, deliceler vb.) ise alanda üremektedir. Alanda görülen dokuz kuş, İğneada ekosisteminin sağlıklı işleyip işlemediğini gösteren gösterge tür olarak kabul edilmiştir. Bu türlerden Küçük Yeşil Ağaçkakan ülkemizde sadece Kuzey Trakya'da yayılış göstermektedir; Cüce Karabatak, Ak Kuyruklu Kartal ve Küçük Kerkenez ise Avrupa Kırmızı Listesi'nde nesli tehlike altında olan ve/veya tehlike altına girebilecek türlerdir.

KORUMA

Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden alınan bilgiler ve Wikipedia İnternet Ansiklopedisi'nden alınan bilgiler doğrultusunda hazırlanmıştır.

YERİN TANITIMI

Bu konuya tarifleri

Proje: „Yeşil koridorlar – Burgas ve Kırklareli bölgesinde bulunan doğal, kültürel ve tarihi мirası popülerleştirme çalışması”. No РД-02-29-173/01.07.2011.

Türkiye - Bu web sitesi program IPA Sınır Ötesi İşbirliği Bulgaristan üzerinden Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır.Yayınların içeriği Belediyesi sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği veya Yönetim Otoritesi görüşlerini yansıtmaz.